18 Ekim 2014 Cumartesi

Neden iPhone 6'dan iPhone 6 Plus'a geçtim?

    Teknolojiyi yakından takip eden ve nimetlerinden sonuna kadar faydalanan "ben" gibiler için faydalı olması arzusuyla hazırlanan bu yazı, tamamen kişisel görüşlere dayandırıldığı gibi herhangi bir test verisi de barındırmamaktadır...
    Siz de benim gibi yeni çıkan bir teknoloji ürününü almadan önce test verilerinden ziyade kullanıcı görüşlerine önem veriyorsanız bi göz atın derim yazılanlara..olmadı yarısına gelmeden bırakıp gidersiniz zaten...
     O halde başlayalım ufak ufak..
     Üç yıl süren 4s maceramla birlikte beklediğim geniş ekran iPhone'a ulaşmam için pek bir sorun kalmamıştı ki; Apple iki farklı ekran büyüklüğüne sahip telefon çıkararak benim gibi "kararsız gürüh"u, onlarca inceleme yazısına, video testine boğmuş oldu...Sonuçta yıllar süren büyük ekran beklentisi (ki ben aslında 4.3" veya 4.5" ekranın daha kullanışlı olacağına inanan biriydim) içinde kahrolmuş, kah dörtlerimizi&dört eslerimizi kah da beş&beş eslerimizi bağrımıza bağrımıza basıvermiştik.
     Şimdiyse Apple en küçüğü 4.7" olmak üzere iki farklı telefon çıkarıyor Plus dediğini iPad Mini'nin gıdasız kalmışıymışcasına 5.5" yapıp heybetli ama ince bir kasanın içine yerleştiriyordu
      26 Eylülde şehir dışında olduğum için ne kadar kıvranırsam kıvranayım bulunduğum yerdeki hiç bir operatörde bu iki telefonu bulamadım. Yaşadığım şehir Samsun'a döner dönmez ki 1 Ekim'e denk geliyor olsa gerek, soluğu Pupa Mağazasında aldım. Saldım ruhumu  yeni iPhoneların arasına...
     Pek tabii 4s deneyiminden sonra 4.7"lik iPhone 6 da 6 Plus da bir telefon için bana epeyce büyük geldi. Epeyce evirip çevirip türlü tutuş şekillerinde hangisinin daha iyi bir telefon deneyimi sunacağını anlamaya çalıştım. Açıkçası 4.7" bana daha insanî boyutlarda geldi. Zira 5.5"lik iPhone'da Androidlerden farklı olarak ortadaki tek tuşa bağımlı kalmak ve tek elle ona ulaşmak epeyce zordu (elimin küçük sayılamayacak bir ortalama büyüklüğe sahip olduğunu ifade etmeliyim). Bir de işin tükürdüğünü yalama boyutu var ki onu hiç sormayın. Zira senelerce Androidlerin büyüyen ebatları ile dalga geçmiş, öğrencilerimden bu tarz telefonu olanları eleştirip terlik kadar şeyi nasıl kullandıklarını sorgulamıştım..Gün gelecek teknolojinin sopasını da yiyecektim..ve işte o gün bugündü..
     Pil performansı, Optik Görüntü Sabitleyicisinin varlığı ya da daha geniş ekran deneyimi...O an benim için önemli olan şey cihazın kullanılabilirliği ve taşınabilirliği idi..seçimim pek tabii ki 64gb'lık iPhone 6 oldu..seçenek azlığından beyaz-gri olan modeli aldım. Ancak mümkünse bu rengi tercih etmemenizi öneriyorum. Hele de benim gibi telefon dünyasında Samsung'a hoş duygular beslemiyorsanız yeni aldığınız, yere göğe sığdıramadığınız telefonunuzun milyon tane çeşidi olan sıradan bir Samsung'a benzetilmesi sizin de hiç hoşunuza gitmeyecektir.
     Zaten gelmiş geçmiş en güzel iPhone modeli ve tasarımı olarak gördüğüm 4&4s'den sonra ne 5-5c-5s ne de 6-6Plus o tasarımı geçebilecek bir nitelik sergileyemedi. Bir de beyaz renkle ön plana çıkan benzerlik sıkı bir Apple tutkunu-Samsung düşmanıysanız sizi de hayal kırıklığına uğratabilir...
     iPhone 6, ince yapısının getirdiği naiflik, anodize edilmiş aluminyumun verdiği kalite hissi ile seleflerinden çok da farklı bir his yaşatmıyor insana. Ancak üç yıllık 4s'imin pil performansının üstüne fazla bir şey koymuyor oluşu, zihnimin hala 6 Plus da takılı kalması, bir hafta boyunca kendimi gaza getirircesine deli gibi zilyon tane inceleme videosu, test yazısı vs. okumam-izlemem bir süre sonra 6 Plus'a doğru sürükledi beni...
     Biliyorum ki bir haftalık bile olsa telefon da diğer ticari metalar gibi ikinci ele düştüğünde değerinden çok şey kaybedecek. Ben de üzerine ekleme yapmayı da göze alarak (ki hanım tarafından öğrenildiğinde bu benim bir sonraki gündoğumunu göremem anlamına gelir) Antalyadan bir arkadaştaki iki haftalık 6 Plus ile telefonumu takas ettim.
      Hiç tanımadığım safi telefonla görüştüğüm birine şırrak diye telefonu yollamam benim standartlarım için epeyce çılgınca bir şeydi ama Allahtan hiç bir sorun çıkmadı.
     Kötü hava muhalefetinin doğurduğu elektrik kesintisi nedeniyle Galatasaray-Fenerbahçe derbisini izleyemediğim şu saatlerde elimde 6 Plus ile yazıyorum bu yazıyı.Ve ergenler gibi tatil gününü de fırsat bilerek telefonu elimden hiç bırakmama rağmen şarj hala bitmedi...
     Bitmedi şarjı...
     Yaklaşık 5 gün oldu..Kendisi ile hemen kaynaştık...Evet bir hayli büyük...Hele ki aynı ekran büyüklüğüne sahip LG G3 yanında bu telefon hormonun ayarını kaçıran çiftçinin elinden çıkmış hıyar gibi duruyor..Evet derste telefon çalınca öğrencilerin karşısında bu terlik kadar aleti cebimden çıkarmak zorunda kaldım, tükürdüğümü yaladım...ama ellerimin büyük olmasının da avantajı ile ben bu telefonun kullanımından bir hayli memnun kaldım...Kulağıma götürüp telefon niyetine kullanmadığım zamanlar dışında kullanımı bana oldukça zevkli geliyor..sahip olduğu artı özellikler bu telefonun boyutlarından doğan olumsuzluklarını bence kapatıyor...benim gibi kitap dergi gazete hastaları için, yanında tablet taşımaya üşenenler için hoş bir deneyim sunuyor...Eğer Apple telefonlardan birini 4.5" diğerini de 5" yapsaydı belki daha ses getirebilirdi. Ancak bu haliyle de büyük ekranda IOS deneyimi yaşamak (oysa elinizden öper 6 yaşındaki kızımla ortak kullandığımız iPad Airimiz de var ayıptır söylemesi) cidden çok güzel...
     Bu nedenle parçanın ana fikrini gizlediğim sonuç bölümüne ulaştığım şu satırlarda, 6'dan 6 Plus'a dönen biri olarak kesinlikle pişman olmadığımı söylemeliyim..
     Ama alırsanız muhakkak 64 gb'lıktan aşağı almayın bu bir...
     Mümkün olduğunca beyaz-griden uzak durun bu iki...
     Yazının kıyısından köşesinden iki lokma alanlara teşekkür ediyor, dibine kadar okuyanlara da şükranlarımı sunuyorum :))
Kerem GÜREL
Samsun

7 yorum:

  1. çok yararlı ve başarılı bir inceleme olmuş tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
  2. bende iphone 6 plus alicamda batarya ve buyuk ekrandan dolayi ama renk olarak siyah in arkasi gercek metal gibi duruyo ama onu siyah olusu biraz kotu parmak izi cok tutuyo altin rengide sanki bayanlara ozgu gibi (yanlis anlaşılmasın) geriye beyaz ve gümüş kaliyor neden almayin dediginizi sorabilirmiyim rica etsem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mert Bey, siyah telefonun leke göstermesi hususunda ön kısımdan şikayetçi olduğunuzu düşünüyorum, ancak onda da beyaza göre yaklaşık %20'lik bir fazla siyah alan olduğunu ve bunun da çok fazla etki etmeyeceğine inanıyorum. Beyaz yerine siyah tercih ederseniz telefonunuzun çok daha şık ve marka imajına yakışır bir görünümde olacağı inancındayım...Ama tabii en doğrusu sizin üç rengi de elinize alıp detaylı şekilde incelemeniz ve hoşlandığınızı seçmeniz olacaktır :))

      Sil
  3. ben de dün aldım şu an bebek gibi yanı başımda duruyor. 5simi kullanırken tablet de düşünüyordum ama plus fazlasıyla ihtiyaçları karşılıyor. iphone'un kullanışlılığı ve küçük boyutundan sonra alışmak zaman alsa da kurcalamak, özelliklerine vakıf olmak çok zevkli. ee bir de benim gibi fotoğraf tutkunu olunca, her yere prof. makineyi götüremeyince daha bir tadından yenmiyor diyebilirim. ön kamera sabah o kadar kötü ışıkta süperken arka kamerayı düşünemiyorum denem fırsatım henüz olmadı :) daha 1 günlük bebeğim. ama almayı düşününler özelliklerini ve ios ile daha da geliştirilebileceğini görünce kesinlikle pişman olmayacaklardır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fikirlerinize katılmamak elde değil. Gayet güzel ve öz açıklamışsınız. Telefon dünyasının özgüveni yüksek, kalitesi yüksek, en karizmatik üyesi ile mutluluklar dilerim..
      (sahi hangi rengini almıştınız?)

      Sil
  4. on kamerası nasıl cok mu dusuk

    YanıtlaSil