7 Aralık 2014 Pazar

Apple Ürünlerini Kılıfa Kurban Etmek (1)

Uzay Yolu..
Yıldız Savaşları..
Geleceğe Dönüş..

Yaşı otuzun üzerinde olanlar için olduça anlamlı olan bu yapıtlar milenyum öncesi dönemde insanların teknolojiye bakış açısını da yansıtıyordu...

6 Ağustos 1945'de Hiroşima'ya atılan atom bombası patladığında Dünyada soğuk savaşın başlayacağı, askeri teknolojinin ardı sıra uzay teknolojisine de ağırlık verileceği belli olmuştu..
Ancak iletişim kavramının globalleşme ile ortaya koyduğu birliktelik teknolojinin seyrinde de değişmelere neden olacak gibi görünüyordu..

Sabit telefonlarla kurulan iletişim evet konforlu ve güzeldi, uzaktaki akrabaların, sevgililerin seslerini duyabilmek çok hoştu, ama kesinlikle kişisel olamıyordu..
Bulunduğunuz ortamda yalnız değilseniz telefonda özel görüşmeler yapmak ölümdü..Hele de sevgilinizle..
İşte bu noktada cepte taşınabilen telefonlar devreye giriyor ve insanlara "kişiselleştirme" özgürlüğünü veriyordu..
Artık insanların teknoloji konusunda bakışları uzayın sonsuz boşluğundan avuçlarının içindeki minik dünyaya çevrilmiş oluyordu..
Oldukça bakir bu alanda Ericsson 628, 688'ler, Nokia 3110, 5110'lar arz-ı endam ediyor, teknoloji nimeti her yıl insanlara yepyeni özelliklerle adeta şov yapıyordu..
Düşünebiliyor musunuz elinizdeki o küçücük şey (küçücük kavramı tartışılabilir) hem bir telefon hem de yılan oyunu ile size hoş vakit geçirtebilen bir eğlence makinesine dönüşebiliyordu..




Sonrasıysa malum..
Mp3 çalma, VGA kalitesinde de olsa fotoğraf çekme vs. vs...
Sonra çirkin çirkin tasarımlarıyla kullanışsız, estetikle ilgisiz dokunmatik telefonlar (esasında basmatik ya da çökmatik demeli) çıktı..
Piyasada öylesine varlarken ve esasında çok da tercih edilmezlerken (ki bu dönemde Nokia, kalitesinin düşürdüğü dandik tuşlu telefonları ile insanların sırtından beslenmeye devam ediyordu) takvimler Ocak 2007'yi gösterdiyor, iPod ve iTunes ile müzik dünyasını sarsan Jobs sahneye çıkıp o gün sadece telefon/cep telefonu dünyasını değil teknolojinin de gidişatını değiştiriyordu.

iPhone sahip olduğu teknik özellikleri ile hep teknolojiyi ileriye taşıyan bir firma oldu..
Zaten bu konu bizim alanımızın dışında..
Biz Apple ürünlerine ikonik bir kimlik kazandıran onları birer arzu nesnesi haline geitren tasarımlarından bahsetmek istiyoruz. 
Esasında Apple'ı Apple yapan takıntılı kişiliği ile yarattığı eserlere ince bir zevki ve dibine kadar da kaliteyi işlemeyi arzu edinen Jobs faktörüdür...
Onun ürettiği ürünler konusunda ne denli titizlendiğini, sırf bir vida tasarımı için bile neler yaptığını az çok duymuşsunuzdur.. (Hatta ilginizi çekerse Walter Isaacson’un ve Michael Mortiz’in kitaplarını önerebilirim.)

Son dönemde daha yoğun kullanılmaya başlanan metal ve Sir Ive'ın ince zevki birleştiğinde insanlara ellerine aldıklarında dokunmaktan zevk aldıkları birer sanat eseri hediye edilmiş oluyordu ve pek tabii ki Apple ürünlerinin sahip olduğu bu nitelikler onları rakiplerinden farklı bir noktaya taşıyordu..
Ben Apple'la metali daha yoğun tercih ettiği son dönemde tanıştım. 2011'de iPhone 3gs ile Apple dünyasına dahil oldum. Ama sonrasında hızlı bir şekilde iPhone 4s, iPhone 5, 5c, Macbook Pro, iPod Shuffle,iPad with Retina Display, iPad Air, Time Capsule ve son olarak iPhone 6&6 Plus.

Tüm ürünlerin tasarım ve üretim aşamasında gösterilen hassasiyet, tüketici kitleye verilen önemi her zerresinde hissettiriyor. Mac OSX veya IOS’un yazılımsal boyuttaki kullanıcı dostu yapısına ise hiç değinmiyorum. Dedik ya meselemiz Apple ürünlerinin tasarımsal inceliği.

Peki ama bunca AR-GE ile ortaya konulan, inovasyon kavramının yaşayan karşılığı şeklinde tanımlayabileceğimiz Apple’ın sanat eseri tarzındaki ürünlerini kılıfla kullanmak onlara bir nevi hakaret olmuyor mu? Bu onların doğallığına bir darbe değil mi?

Ama maddi kısıtlamaların sıkıcılığından kurutlabilseydim tüm Apple ürünlerini keyifle kılıfsız kullanmayı arzu ederdim.
Zira gerek Mac'de gerekse iPad ve iPhone'da ince bir sanatın, tasarım anlayışının yansımasını görüyor ve kaliteyi hissediyorsunuz..ancak dedim ya maddiyat hayattaki tüm zevkleri doyasıya yaşamanıza müsade etmiyor :)

İşte bu nedenle ben de kullandığım üç harika Apple ürününü kılıfa kurban etmek durumunda kaldım..
Hangi kılıfları neden tercih ettiğimi bu yazının ikinci bölümünde devam etmek istiyorum..

Yine buraya kadar gelebilen, sabır gösteren, şöyle bir bakıp tadımlık bir kaç satır okuyan herkese çok teşekkürler..
Kerem GÜREL
Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder